DETAYLI ARAMA

Aramaİstediğiniz yurtdışı eğitim programına kolayca ulaşın.

HABERLER


EDİTÖRDEN > Ciao 24.Haziran.2011

Arkadaşıma gönder

Beğen / Favorilere Ekle

Merhabalar Sevgili Öğrencilerimiz,

Bu ay ki gezimiz Akdenizin ortasında topuklu çizme görüntüsüyle yer alan İtalya.

Öncelikle ülkeyi kısa bir turla gezelim. İtalya'nın Avrupa kültürel ve tarihî mirasına katkısı çok büyüktür. Roma İmparatorluğu gibi dünyanın köklü devletlerine ev sahipliliği yapmış olması ve Hıristiyanlığın en önemli merkezi Vatikan'ı içinde bulundurması nedeniyle kültürel miras öğeleri bakımından son derece zengindir. İtalya, günümüzde UNESCO'nun 44 Dünya Kültür Mirası alanına ev sahipliği yaparak birinciliği elinde bulundurmaktadır.

İtalya her ne kadar coğrafi olarak Avrupa’nın güneyinde yer alsa da Avrupa kültürünü oluşturan pek çok unsurun merkezi kabul edilir. Bunun en önemli sebepleri kuşkusuz ki Antik dönemden bu yana gelen Roma İmparatorluğu geleneğinin kurucu topraklarını oluşturması ve Avrupa’yı baştan sona değiştiren Rönesans’ın beşiği olmasıdır. Zaten İtalya’yı dünya turizminin en önemli odaklarından birisi haline getiren de bu iki oluşumun paha biçilemeyen miraslarıdır. Klasik Roma, Floransa ve Venedik üçgeni bu mirasları en iyi deneyimleyebileceğiniz kentleri içine alır ve birbirinden tümüyle farklılaşan deneyimler sunar.

Roma, İtalya’nın yüzyılardır süre gelen idari merkezi olma kimliğini tüm ağırlığı ile üzerinde taşır. Fakat aynı zamanda Roma İmparatorluğu’nun inanılmaz görkeminin en açık biçimde izlenebildiği kenttir. Yüzyıllarca büyük mücadelellere tanıklık etmiş, gladyatörlerin izlerini hala taşıyan Colosseum şüphesiz ki Roma şehrinin simgesini oluşturur. İnşaası milattan önce birinci yüzyıla tarihlenen Colosseum, O’nu çevreleyen ve Roma Forum’unu, Trojan marketini de içine alan eski Roma kalıntılarının en dikkat çekici yapısıdır. 
Bir diğer önemli Roma yapısı da kentin daha merkezi bir noktasında bulunan ve yapımı benzer zamanlara tarihlenen Pantheon’dur. Yüzyıllarca tapınak olarak kullanılmış olan yapı bugün kilise olarak hizmet vermektedir. Yapıyı emsallerinden ayıran pekçok özellik olmasına rağmen, O’nu turistler için en çekici kılan kubbesinin merkezinde yer alan daire şeklindeki deliktir. İşte bu yüzden de mümkünse özellikle yağmur yağarken gezilmesi gerekir. 

Roma’nın en turistik yerleri ise aşk çeşmesi olarak da bilinen Trevi Çeşmesi ve İspanyol Merdivenleridir. 17. Ve 18. Yüzyıllara tarihlenen bu mekanlar yılın her günü ve günün her saati Romalılar ve turistlerle dolar taşar. Özellikle Trevi Çeşmesi yaz boyu verdiği serinlik hissi ve küçük bir meydana açılmasından kaynaklanan gölgeli haliyle öğlen yada akşam yemeğini yiyen yada sadece kitabını okuyanlarla doludur. İspanyol Merdivenleri ise özellikle akşamüstünden itibaren kalabalıklaşmaya başlar ve bu yoğunluk gece boyu sürer. Bu iki faklı meydanı birbirine bağlayan merdivenlerde dünyanın her yanından gelmiş çeşit çeşit milletten insanları beraber oturmuş sohbet ederken yada gitar eşliğinde şarkı söylerken görmek mümkündür.

Floransa ise ününü neredeyse tümüyle Rönesans’a borçludur. Rönesans’ı doğuran kent olarak bilinen bu şehir ününü hakeder bir biçimde neredeyse bir müze kent görünüşü sergiler. Her sokak, her yapı ayrı bir güzellik taşır. Arno nehrinin ikiye ayırdığı bu güzel kent, nehrin üzerinde yer alan köprüleri ile de ün kazanmıştır. Bu köprüler içinde en meşhuru sıra sıra dükkanlarında envai çeşit takı satılan Ponte Vecchio’dur. Milattan sonra 10. Yüzyıla tarihlenen bu köprü o zamandan bu güne Floransa daki ticaretin merkezini oluşturur.
Ancak Floransa’nın kültürel ve turistik anlamdaki kalbi eski kent meclis binasının önünde bulunan ve Michelangelo’nun Davut heykeli de dahil olmak üzere pekçok meşhur sanat eserini ve Ufizi sanat galerini de barındıran Piazza della
Signoria
 da ve Doumo kilisesinin önündeki meydan da atar. Rönesans sanatını taçlandıran pekçok eseri gerek meydan da gerek de meydana bakan Ufuzi ailesine ait ünlü yapının içerisinde görmek mümkündür. Doumo kilisesi ise farklı mimari dili ile kente kimliğini kazandırır. Kısacası Roma devletin başkenti ise Floransa sanatın başkentidir.

Venedik ise anlatılamaz, ancak yaşanabilir. Şehri romantizmin başkenti yapan konu olduğu binlerce roman yada film değil bizatihi şehirdir. Venedik’teki romantik deneyimin tek bir kahramanı vardır aslında... O’da kendine ayağı basan herkesi umutsuzca aşık eden şehrin kendisi. Daracık çıkmaz sokaklarında kaybolmak, küçük avlularında zamanı unutmak, nehrin oluşturduğu yüzlerce incecik kanaldan oluşan labirente çıkan gölgeli pasajlarında karşıdan görünen küçük pencerenin ardındaki evde ömrünü geçirmeyi dilemek şehri gören her ölümlünün yaşadıklarının özetidir aslında. Size en ünlü köprüsü Rialto dan yada daracık sokaklarından bir anada kendinizi uçsuz bucaksız meydanında bulduğunuz San Marco dan bahsedebilirim, ama etmeyeceğim. Çünkü Venedik’i Venedik yapan sokakları, o sokaklara açılan kanalları, o kanalların üzerindeki köprüleri  ve o sokaklarda, kanallarda, köprülerde kaybolmanın yarattığı tarifi imkansız duygudur.

İtalya’da tipik bir Akdeniz İklimi görülmektedir. Ne kışları aşırı soğuk, ne de yazları aşırı sıcaktır. Ancak ülkenini kuzey ve güney bölgelerinde önemli derecede iklim farklılıkları görülmektedir. Her zaman karlarla kaplı Alp Dağları Bölgesi bir yana, Kuzeydeki Endüstri bölgeleri, aşağı yukarı Avrupa’nın karasal iklimi ile aynı iklime sahiptir. Kışın genellikle yağışlı geçmesine rağmen Nisan - Kasım ayları arası genellikle güneşli ve sıcaktır. Yılın en sıcak ayları Temmuz ve Ağustos aylarıdır. Ülkede dört önemli İklim Bölgesi vardır: Alpler İklimi, Padana İklimi, Appenin İklimi ve son olarak da Deniz İklimi. Bu konuda kendinizi ülkemizden de çok uzakta hissetmeyeceğinizi size söyleyebilirim.

Alışveriş meraklıları icin İtalya’da indirim zamanı Temmuz ortasından Eylül ortasına ve Noel öncesinden Martın ilk haftasına kadar devam eder. En ünlü tasarımcılar fiyatları yarıya indirir, genç tasarımcıların giysilerini satan mağazalarda ise kelepir ürünler bulunabilir. Mağazalar genellikle 09.00 - 13.00 ve 15.30 - 19.30 (yazın 16.00 - 22.00) arasında açıktır. Kent merkezindeki kimi mağazalar bütün gün açık kalır. Pazar günü mağazalar kapalıdır. Mağaza vitrinlerindeki ilanlarda yer alan kredi kartları amblemlerine dikkat edin. Bazı mağazalar da döviz de kabul edilebilir, piyasa değerinin altında bozulur.

Yine bu yazımızda da ilgili ülkenin mutfak alışkanlıklarından bahsetmeden edemeyeceğim. İtalyanlar yaratıcılıklarıyla, ülkenin güneşli ve canlı iklimini yemeklerine yansıtmışlardır. İtalyan mutfağının tek hakimi " pasta " denilen makarnadır. İtalyan evlerinde hergün makarna pişirilir. Gerçek makarna taze ekmek gibi günlük pişer. Kuzey bölgelerinde şehriye ve sıpagetti kullanılır ama güneyde akla gelebilecek her türde makarna göze çarpar. Bu değişik makarnalar çok çeşitli soslarla zenginleştirilerek servis yapılır. Peynirler ve sosislerde İtalya!da bölgeden bölgeye farklılık gösterir. Mozerella, permesan, ricotta başka ülkelerde de çok iyi bilinen peynir çeşitleridir. Salami ve mordotella diğer ülkelere ihraç edilen İtalyan sosis ve salam türlerinden ikisidir. İtalyanlar sulu ve koyu olmak üzere iki türde son derece lezzetli çorbalar yaparlar. Çorbalar daima kızarmış ekmek parçalarıyla servis edilir. Tatlılar İtalya'nın her bölgesinde iştah açıcı ve lezzetli olmakla birlikte oldukçada hafiftir.

Sıra geldi tarifimize, en çok da öğrenci arkadaşlarımızın bildiği ve belki de italyanlar kadar güzel yapabildigi soslu makarna;

SOSLU MAKARNA (İTALYAN USULÜ)
Malzemeler;

1 paket spagetti (çubuk 250 gr)
2 çorba kaşığı tereyağ
1 çay fincanı rendelenmiş gravyer ya da kaşar peyniri

SOS İÇİN:

2 baş soğan
2-3 çorba kaşığı domates salçası
2 su bardağı et suyu
1 defne yaprağı
1 kahve kaşığı toz şeker
1 kahve kaşığı kekik
Tuz
Karabiber

Yapılışı

İki litre kadar suyu geniş bir tencereye koyup 1,5 tatlı kaşığı tuz atarak, orta ısıda kaynatın. Su kaynayınca makarnayı kırmadan suya salın ve birbirine yapışmaması için hafifçe karıştırın. 15-20 dakika kadar pişirin. Sonra tencereyi ocaktan alıp 2-3 dakika kenarda bekletin, süzgece boşaltıp birbirine yapışmaması için üzerinden soğuk su gezdirerek süzün. 

Makarna tenceresinde tereyağını eritin ve süzülen makarnayı süzgeçten tencereye boşaltın. Tahta bir kaşıkla makarnaları kırmadan, 3 dakika ateş üstünde karıştırın. Ateşi söndürüp, 4-5 dakika kapağı açmadan dinlendirin ve sosuyla birlikte sıcak servis yapın. 

Domates Sosu;

Soğanı rendenin ince tarafıyla rendeleyin. Domates salçasını, et suyu, defne yaprağı, toz şeker ve kekik ile koyu kıvama gelinceye kadar kaynatın. Tabaklara konan makarna üzerine döküp üzerine rendelenmiş peynir serpiştirin.

Afiyet olsun!

Bu kadar gezi ve yemek üzerine biraz da İtalya’daki eğitim imkanlarından bahsedebiliriz.

İtalyanca, çoğunluğu İtalya ve İsviçre’nin güneyindeki Ticino kantonunda yaşayan 60 milyon kişi tarafından konuşulan bir dildir. İtalyanca Romans dilleri içerisinde Latinceye en sadık kalmış olanıdır, bu yüzden “Modern Latince” olarak da adlandırılır. Diğer romans dilleriyle (Fransızca, İspanyolca, Portekizce, Romence, Katalanca gibi) büyük benzerlikler taşır. İtalyancayı iyi bilen birisi diğer Romans dillerini de kısa zamanda öğrenebilir.Bu sebeplendir ki hem yapısı itibari ile hem de kimi sektörlerle öncü olması açısından giderek ilgi duyulan bir dil haline gelmiştir.

İtalya’da italyanca öğrenmeyi tercih edebilirsek bunun için en köklü okularından biri olan Scuola Leonardo Da Vinci seçilebilir. Kaliteli eğitim, güvenilir bir atmosfer, sosyal aktiviteler, dinamik ve son öğretim metotlarıyla eğitim veren tecrübeli öğretmenler, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından tanınırlık, yabancı dil öğreten okulları denetleyen AIL, ASILS, ELITE gibi kurumların akreditasyonu ve Domus Academy, NABA gibi üniversitelerle ortak çalışmalar Scuola Leonardo da Vinci'yi diğer İtalyanca okullarından ayıran en önemli özelliklerdir. 

Anlayacağınız üzere bu ülke mimari yapısıyla tam bir açık hava müzesine benzetilebilir. Bu sebeple özellikle mimarlık eğitimi alan arkadaşların bu ükleyi ziyaret etmelerini tavsiye ediyoruz. Ayrıca bir moda ikonu haline gelen Benetton, Versace, Gucci ve  Parada gibi markaların bu ülkenin ürünü olduğunu, tasarımcı ve modacı arkadaşların da önemli kurumlarda  bu alanlarda eğitim alabileceğini hatırlatmak istiyoruz. Örneğin IED Istituto Europeo di Design Avrupa'nın en büyük moda, tasarım ve iletişim okuludur. 1966 yılında ilk kez Milano'da kurulan okul bugün 8000 üzerinde öğrencisi ile İtalya'da Milano, Roma, Venedik, Torino, İspanya'da Madrid ve Barcelona, Brezilya'da Sao Paolo'da bulunan okul kampuslarında eğitim vermektedir. Teori ile pratik eğitimi birleştiren yegane okullardan biri olan IED eğitim programlarının eğitim dili İngilizce, İtalyanca, İspanyolca ve Portekizce dilindedir. IED üniversite, master, diploma ve sertifika programları yanısıra yaz aylarında düzenlediği yaz okulu workshop eğitim programları da verir. IED moda okulları öğrencilerine modanın ruhunu hissetmelerini öğütler. Yeteneklerini farklı bakış açıları ve kombinasyonlar ile kullanmayı öğretir. Piyasada gerekli olan ve aranan adayları yetiştirir. IED hayali ve eskimiş bir eğitim vermez. Mezunları eğitimlerini piyasa gereklerine göre alırlar ve mezuniyetleri sonrasında çalışma koşullarına hazır olurlar.

İtalya’da üniversiteler çoğu devlet okulu olmak üzere eğitim dili İtalyanca olan programlar vermektedir. İtalya’da üniversite lisans eğitimi alabilmek için üniversite öncesi 12 senelik eğitim almak durumundasınız. Ya da Türkiye’de üniversite eğitiminin ilk yılını tamamlamış olmalısınız. İtalyanca da biliyorsanız İtalya’da üniversite eğitimi alabilirsiniz, yapmanız gereken okula başvuru yapıp kendi giriş sınavından geçmek olacaktır. İtalya’da özel üniversitelerde eğitime başlamak devlet okuluna girmekten daha kolaydır.

İtalya’da özel üniversiteler eğitim maliyeti senelik 7.000 € ila 9.000 € arasında değişir ve eğitim süresi üç senedir. İtalya’da master eğitimi almak isterseniz bir sene süren eğitim programları için eğitim maliyeti 10.000 € ila 21.000 €
arasında değişir ki İngilizce dilinde verilen eğitim programları İtalyanca dilinde verilenlere nazaran daima daha yüksek maliyetlidir.

İtalya’da yaşam maliyeti eğitim alacağınız şehre göre değişmektedir. Şüphesiz Milano, Roma en pahalı şehirler içindedir. Buna nazaran Floransa ve Venedik biraz daha ucuzdur. Napoli, Torino gibi şehirler de ortalamanın altında maliyeti olan şehirlerdir. Konaklama tipini bir daire kiralayarak seçerseniz İtalya’da Milano’da 600 € ya da bir daire tutabilir, 2000€’da bir daire tutabilirsiniz. İtalya’da en hesaplı konaklama şekli bir dairede bir oda kiralamaktır. Aylık 300€ - 450 €  arasında bir kira ödeyebilirsiniz. İtalya’da okulların kendisine ait yurtları pek yoktur. 

İtalya öğrenci vizesi başvurularında Schengen vizesi koşullarını yerine getirmek gerekmektedir. 
Özellikle İtalyanca dil eğitimi ile ilgili her türlü geniş bilgiyi tarafımızdan sağlayabilirsiniz.

Hoşcakalın...
A riverderci!
akreditasyonlarımız

Horizon

Üniversite Rehberi

SOSYAL BAĞLANTILARIMIZ

Bizi sosyal medyada takip edin

Tüm Hakkı Saklıdır  © 2018 | Bir Horizon Eğitim Grubu kuruluşudur.